Hyaluronik asit hakkında muhtemelen daha önce bilmediğin 5 faydalı bilgi ile karşındayız!
Eminiz ki “Hyaluronik asiti” duymayan kalmamıştır. Cilt bakım ürünlerinden sonra artık makyaj malzemelerimizde bile sık sık karşılaştığımız bu içerik, cildi nemlendirme ve anti-age bakımda son derece etkili. Peki hyaluronik asit’in özelliklerini tam olarak biliyor musun? Bu yazımızda hyaluronik asit hakkında daha önce duymadığın 5 bilgiyi bir araya getirdik. Okuduktan sonra bu küçük molekülün ne kadar işe yaradığını fark edeceksin!
Hyaluronik asit, aslında vücutta kendiliğinden bulunan bir asit çeşidi. Genç yaşlarda vücutta yüksek oranda bulunurken, yaşlanmayla birlikte vücutta üretimi ve tutulması da azalmaya başlıyor. Bu sebeple, gençken yoğun bir şekilde bulunduğu için cilt nemli ve dolgun görünürken, yaşlanmayla birlikte azalmaya başladığında cilt nemini kaybetmeye, eski dolgunluğunu ve sıkılığını kaybetmeye başlıyor. Böylece ilk kırışıklıklar da kendini göstermeye başlıyor. Eğer cildindeki yaşlanma belirtilerini engellemek ve dolgun bir görünüm elde etmek istiyorsan, hyaluronik asit içeren yüz serumlarını kullanmaya başlayabilirsin.
Hyaluronik asit, sünger bir molekül. Bu özelliğini de kendi ağırlığının 1000 katı kadar su molekülü tutabilmesiyle elde ediyor. Vücudun ve cildin nemli kalmasını sağladığı için kuru ciltler için harika bir içerik. İşin en can alıcı kısmı, bu su tutma özelliğinin yaşlanma karşıtı bakımda da son derece işe yarıyor olması. Hyaluronik asit, cildin alt katmanlarını nemlendirerek daha dolgun ve pürüzsüz görünmesini sağlıyor. Böylece ince çizgi, kırışıklık ve dolgunluk kaybı gibi yaşlanma belirtilerini de azaltıyor.
Hyaluronik asitin bir bilmediğin tarafı ise estetik yüz dolgularında kullanılıyor olması. Dudak dolgusu, kazayağı kırışıklıkları, kaş kaldırma, elmacık kemiği dolgusu, gülme çizgileri, çene dolgusu gibi bir çok estetik dolgu işleminde hyaluronik asit içeren dolgular kullanılıyor. Bu dolgular yaşlanma belirtilerini düzeltirken aynı zamanda cilde nemlilik veriyor ve kolajen artışı sağlıyorlar.
Hyaluronik asit, tam bir hassas cilt dostu asit formu. Ciltte alerji ve irritasyon yaratma ihtimali çok düşük olduğu için hassas ve alerjik ciltler tarafından da rahatlıkla kullanılabiliyor. Eğer hassas bir cilde sahipsen, kullandığın cilt bakım ürünlerinde yanma, batma ve kaşıntı gibi rahatsızlıklar yaşayabiliyorsan, hyaluronik asit içeren ürünleri tercih edebilirsin. Özellikle yaşlanma karşıtı içeriklerin daha çok tahriş edebileceğini düşünürsek, kırışıklıklar ve dolgun görünüm için hyaluronik asiti rahatça tercih edebilirsin.
Hylauronik asit molekülü farklı boyutlara sahiptir. Kimi daha büyük ve cildin üst katmanına etki ederken, bazıları da mikro boyuttadır ve alt katmanlara kadar inebilir. Yüksek boyutlu hyaluronik asit molekülleri cilt yüzeyini nemlendirip pürüzsüzleştirirken, mikro hyaluronik asit molekülleri dermis tabakasına kadar inip dolgunlaştırma görevini görürler.
Dolgunluğunu kaybetmeye başlamış, ince çizgi ve kırışıklıkları olan bir cildin varsa, sana La Roche Posay’in Hyalu B5 serumunu şiddetle öneririz. Hyaluronik asit, B5 vitamini ve madeccassoside içeren formülü ile cildin dolgunlaşmasını sağlarken aynı zamanda cilt bariyerini de onarmaya yardımcı oluyor. Düzenli olarak kullanıldığında ciltteki kırışıklıkların azalmasına, cildin daha sıkı ve dolgun görünmesine yardımcı oluyor. La Roche Posay Hylau B5 kullanan 10 kadından 9’u, bu harika serumu önerirken, biz de sana önermesek olmaz!
Bu makaleler de ilgini çekebilir
Soru sormak için üye ol veya giriş yap
Son Aramalarım
Popüler Aramalar
Uygun sonuç bulunamadı!
Lütfen yazım hatalarını kontrol et veya farklı bir arama terimi gir.