Alkali Beslenme Nedir? Nasıl Uygulanır?

Alkali beslenme ne demek? Alkali diyeti nasıl yapılır? Tüm detaylarıyla araştırdık.

Son yıllarda önemi anlaşılan bazı beslenme biçimlerinin adlarını daha sık duyar olduk. Bunlardan biri de alkali beslenme biçimi. Peki ama nedir bu alkali beslenme? Vücuda ne gibi faydaları vardır? İşte bu makalemizde de bu sorular ve çok daha fazlasının yanıtını bulabileceksin. Keyifli okumalar! 😊

Vücudun pH Dengesi Nedir?

Alkali beslenme yöntemini açıklamadan evvel, tükettiğimiz besinlerin vücudumuza sağladığı değerlere de kısaca bir değinmek istiyoruz. Çünkü aslında yediğimiz her bir yiyecek, kendi içerisinde asidik ve alkali olmak üzere 2’ye ayrılıyor. Dengeli beslenme noktasında ise vücudumuza aldığımız besinlerin, alkali düzeyde olması önem taşıyor. Neden mi? Bunu şöyle açıklayalım.

Vücudumuzun sahip olduğu bir pH dengesi mevcut. Bu denge ise sağlıklı bir insan vücudunda 7.3 ile 7.45 arasında seyrediyor. Bu rakamlar göz önünde bulundurulduğunda, vücudumuzun alkali olduğunu söyleyebiliyoruz. Diğer taraftan, eğer ki vücut bu değerlerin altına düşerse asidik olmaya başlıyor ve bu da son derece tehlikeli. Çünkü vücutta bakteri üretimleri artarken; kanser, diyabet, obezite, migren ve eklem rahatsızlıkları gibi pek çok hastalığa da davetiye çıkmış oluyor. Bu nedenle vücudun pH dengesini 7.3 ile 7.45 değerleri arasında tutmak önem taşıyor.

Editörün önerisi: Vücudun pH dengesinden bahsetmişken, cildimizi de unutmamamız gerekiyor. Cildin ideal pH oranı ise vücuttan farklılık gösteriyor. Buna göre oranın, 4 ila 6 arasında yer aldığını söyleyebiliriz. “Cildin pH dengesi nasıl sağlanır?” sorusuna vereceğimiz yanıt ise bu dengeyi koruyan ideal ürünleri kullanman gerektiği yönünde olacak. Önerimiz, La Roche Posay Toleriane Caring Wash Yüz Yıkama Jeli. 5.5 pH oranına sahip bu jeli, cildimizin asit dengesini koruması nedeniyle biz çok severek kullanıyoruz. Hassas cildimiz için uygun olan ürünü istersek göz makyajında istersek de cilt makyajımızı temizlemede rahatlıkla kullanabiliyoruz. Yüzümüzde yağlanma veya kuruluk hissi bırakmadan mükemmel temizlik sağlayan bu jel, eminiz ki sana da iyi gelecek.

Vücudun pH Dengesi Nasıl Sağlanır?

Vücudun pH dengesini sağlayabilmek için öncelikle beslenme düzeninin değiştirilmesi gerekiyor. Bunun için de uzmanların önerisi hazır ve paketli gıdalardan uzak durulması yönünde. İşlenmiş gıdalar, kızartılmış yiyecekler ve şeker oranı yüksek besinler vücudun, asidik dengesini artırmaya yol açıyor. İşte tam da bu noktada alkali beslenmenin önemi ortaya çıkıyor. Şimdi gel, alkali beslenmenin tanımına birlikte bakalım. 😊

Editörün önerisi: Alkali beslenmenin tanımına geçmeden önce, cildin pH değerini düzenleme konusuna da bir değinelim istedik. Bizim bu konuda severek kullandığımız ürünlerden bir diğeri ise SkinCeuticals Equalizing Toner. Ciltteki kirin giderilmesine yardımcı olan bu mucize tonik, cildimizi muhteşem şekilde arındırıyor ve cilt görünümümüzü düzeltmeye yardımcı oluyor. Formülünde yer alan hidroksi asit, ölü derilerimizi temizlerken; badem, rosemary, aloe botanik özleri ise cilt dokumuzu yumuşatarak, pürüzsüz ve eşitlenmiş bir görünüm sağlıyor. Ayrıca yatıştırıcı botanik özler ile hidroksi asidin birleşimi sayesinde cildimizin pH seviyesi de düzenlenmiş oluyor. E daha ne olsun? Hassas ciltlerin kullanımına uygun olan bu tonik de cilt görünümünü iyileştirmesi ve bunu, cildin pH seviyesini düzenleyerek gerçekleştirmesi sebebiyle, denenmeyi hak eden ürünlerden. 😉

Alkali Beslenme Nedir?

Alkali beslenme aslında kısaca, vücudun pH dengesini koruyacak şekilde tasarlanan bir beslenme biçimi. Burada amaç, hazır gıdaların yarattığı asidik seviyeyi en aza indirmek oluşturuyor.  Bu beslenme biçiminde, besinlerde yer alan faydalı vitamin ve minerallerin vücuda kazandırılabilmesi için bazı yiyeceklerden uzak durulması gerekiyor. Bu sayede vücudun alkali dengesi de korunuyor.

Alkali Beslenme Nasıl Olur?

Yukarıdaki paragraflarda da açıkladığımız üzere alkali beslenme düzeninde gıdaları, asidik ve alkali olmak üzere 2’ye ayırarak başlaman gerekiyor. Alkali gıdaları belirledikten sonra beslenme düzenini, yalnızca bu besinleri tüketecek şekilde değiştirmelisin. Bu noktada dikkat etmen gereken bazı noktalar ise şöyle;

• Yiyecekler, mümkünse pişirilmeden çiğ olacak şekilde tüketilmeli. Çünkü pişirme esnasında besinlerin içerisindeki faydalı mineraller kaybolabiliyor. Her yiyecek için olmasa da belirli sebzeleri pişirmeden yemekte fayda var.

• Besinleri çiğneme hususunda ağızda iyice parçalanması sağlanmalı. Kimi uzmanlar, minimum 17 ila 20 saniye boyunca yiyeceklerin çiğnenmesini söylüyor.

• Yemeklerdeki yağ seçimi de önemli. Vücut için daha sağlıklı olduğu bilinen zeytinyağı, ceviz yağı ve balık yağı gibi yağlar tercih edilmeli.

• pH değeri yüksek olan su içmeye özen gösterilmeli. Suyun pH derecesini yükseltmek için birkaç damla limon sıkılabilir.

• Kafein içeren hiçbir gıda özellikle tüketilmemeli. Çünkü kafein demek asit içeriği yüksek gıdalar demek, unutulmamalı.  

Alkali Besinlerin Listesi Nedir?

Alkali besin listesi elbette ki oldukça uzun bir liste. O nedenle hepsinden burada bahsetmemiz mümkün değil. Ancak yine de en bilindik alkali besinlerin birkaçına göz atabiliriz. Bunlar;

• Tüm yeşil yapraklı sebzeler,

• Turpgiller,

• Limon,

• Kırmızı biber,

• Sarımsak,

• Soğan ve kırmızı soğan

• Mevsim meyveleri,

• Çiğ badem,

• Avokado,

• Bamya,

• Havuç

Elbette ki tam listeyi sana bu konuda danışacağın doktorun verecektir. Ama sana yukarıda da bahsettiğimiz bu besinleri öğünlerine sıkça ekleyerek de alkali gıdalardan yararlanmış olacağını belirtelim. 😊

Alkali Beslenme Faydaları Nelerdir?

Aslında bunu açıkladık. Ancak yine de yazımızın başından bu yana söylediklerimizi genel anlamda bir toparlamamız gerekirse, alkali beslenmenin faydalarını şöyle özetleyebiliriz;

• Vücudun pH dengesini koruyarak, asidik gıdaların vücutta meydana getirebileceği tüm rahatsızlıkların önüne geçer.

• Devamlı halsiz hissetme, güne isteksiz ve yorgun başlama gibi problemleri zamanla azaltır ve kişinin daha dinç, dinamik hissetmesini sağlar.

• Kilo alımına karşı da etkilidir. Vücuttan bir türlü verilemeyen kilolar, alkali beslenme sayesinde ortadan kalkar.

• Yoğun meyve sebze tüketimi, vitamin ve minerallerin vücuda alımı noktasında etkili olduğu için bağışıklık sistemi güçlenir.

• Yine lifli gıdaların tüketilmesi sonucunda sindirim sistemi düzensizlikleri ortadan kalkmış olur.

Alkali Beslenme Zararları Var mıdır?

Son olarak bu beslenme biçimi hakkında en merak edilen sorulardan birine de yanıt verelim. Her ne kadar, alkali beslenme yönteminin zararları hakkında uzun uzadıya yapılmış ve etkisi kanıtlanmış bir araştırma olmasa da kimi uzmanlar, bu yöntemi doğru bulmuyorlar. Bunun altında yatanlarsa aslında çok açık.

Alkali beslenme, daha çok doğal sebze ve meyve tüketimine ağırlık veren bir yöntem. O nedenle kırmızı ve beyaz et tüketiminin, bu beslenme şeklinde oldukça kısıtlı olduğunu söylememiz gerekiyor. Bu durum, bilhassa kansızlık (anemi) problemi yaşayan bazı hastalarda bilinçsizce uygulandığında, çok daha büyük rahatsızlıklara kapı aralayabiliyor. Tüm bu etkenler göz önüne alındığında, alkali beslenmenin her birey için uygun ve sağlıklı olmayabileceğini hatırlatmak istiyoruz.

Eğer ki sen de bu beslenme biçimine ilgi duyuyorsan, öncelikle uzman bir doktora danışmanı öneriyoruz. Vücudundaki kan ve vitamin değerlerini ölçtürdükten sonra yine doktor kontrolünde bir beslenme listesi hazırlaman, çok daha faydalı olacaktır.

Sağlıkla kal! 😊